Sabah saatlerinde sizleri Rize-Artvin havaalanında karşılıyoruz ve 09:30’da hareket ediyoruz. ilk hedefimiz Çamlıhemşin... yolculuğumuz 2,5 saat sürüyor. Çamlıhemşin’de Çinçiva Kahvesine'ne geçiyoruz. Burada güzel bi kahvaltı ile açılışı yapıyoruz:) Yemekten sonra Çamlıhemşin çarşıda alışverişimizi yapıp aracımız ile Tacikeri Yaylası'na çıkacağız. Çamlıhemşin’den sonra gerçek medeniyete yükseleceğimiz için tüm ihtiyaçlarınızı, alışkanlıklarınızı, gerekli her şeyinizi peşinize alın. Market, eczane gibi ilkel medeniyeti önünüzdeki beş gün içinde son görüşünüz olacak:) Her şeyi tamam ettiysek o zaman ; “ Hayde! Yüksek Dağlara Doğru...” Rize’nin en büyük köyü ve Türkiye’nin 4. büyük köyü olan “Topluca Köyü”nden geçerek “İsina Tepesi'ne” varacağız. İsina Tepesi 1000 rakımda bir geçit noktasıdır. Bu noktada küçük bir mola verip rehberimizden vadi ile ilgili bilgi ve hikayeler dinleyeceğiz. Keyifli bir belgesel tadında… Moladan sonra Tacikeri Yaylası'na doğru devam ediyoruz. Yaylada İngola Dağ Evi'ne yerleşiyoruz. Çay-kahve molasından sonra yaylada hafif bir akşam yürüyüşü yapıyoruz. Yürüyüşün ardından akşam yemeği ve muhabbet…
“Maselevat Vadisi” denilen bu büyülü yer... Zengin bir bitki örtüsüne sahip bu vadi dünyada eşi benzeri olmayan; “ Beyaz Ormangülü Ormanı'nı uzaktan göreceğiz. Eğer mevsimi ise; Bir doğa düğününün şahidi olmaya hazırlanın. Beyaz orman gülünün bembeyaz çiçeklerinin, dağların eteklerini nasıl süslediğini farkedeceksiniz.Anıt ağaçları, meyve ağaçları, patikaları, dereleri, şelaleleri ve yüzyıllık geleneksel kestane ağacı evleri ile vadi bize bir görsel şölen sunacak. Maselevat Vadisi'nde yürüyüşe Oroche Mahallesi'nden başlıyoruz. Eski toprak yoldan vadinin en eski ve ilk yerleşim mahallesi olan “Kurikasta’ya” yürüyoruz. Bölgenin ilk camisinin yapı özelliğini rehberimizden dinleyerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Evleri fotoğraflamak için sıkça duracağız:) Mahalleleri birbirine bağlayan eski patika güzergahı ile dere yatağına geçiyoruz. Zisto Deresi bizi tatlı şırıltısı ile karşılyacak. Öğle yemeği mekanımız dere kenarı yada dere içi de diyebiliriz:) Siz dere ile kucaklaşırken biz de sizin için mangal ateşini yakmış olacağız:) Yemeğimizi yiyip semaverde çayımızı içtikten sonra aracımıza geçiyoruz. Araç ile Botronca Deresi'ne gidiyoruz. Vadi içinde vadi misali bir mekandır bu dere yatağı. Dereye vardığımızda araçtan ayrılıp vadi içinde bazı noktalarda dere içinden bazı noktalarda dereye paralel patika yolundan zorlu bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Hiç çekinmeyin rehberiniz size bolca yardım edecektir. Dere yatağının bir noktasında Botronca mahallesine bağlanıyoruz. Romantik bir yol yürüyüşü yapıp aracımıza geçerek dağ evimize doğru yola çıkıyoruz.
Bu sabah “ Ver Elini Hayat” diyoruz :) Arkadaşlar! Bugün coşkun bir yaşama yükseliyoruz. Yolumuz; “Didingola” yani “ Büyük Yayla”... Kahvaltımızı yaptıktan sonra Tacikeri’den ayrılacağız. Bugün araç yolculuğumuz var ve çok fazla durak noktamız ve dinleyeceğimiz yayla hikayeleri var. Koçdüzü yaylasında araçtan ayrılıyoruz.Büyülü bir yolda yürüyüşe başlıyoruz.Geleneksel yaşama ortak olma niyeti ile Didingola'ya yürüyerek gireceğiz. Yürüyüş yolumuzda yüzen adaları olan Adalı Göl'ü göreceğiz, sonrasında eski patikadan devam ederek Kvabajgi dediğimiz büyük bir kaya kütlesinin önüne varıyoruz. Burada küçük bir rehber dinletisinden sonra konaklama mekanımız Büyük Yayla’da ki Didingola Dağ evimize doğru yürümeye devam ediyoruz. Burası gerçekten büyük bir yayla aynı ismi gibi. 2400 rakımda. Yaylacılığın ve hayvancılığın aktif olarak sürdüğü ender yaylalardan biri.Yayla içinde özgürce dolaşan inekler hayatta ki gülümseme nedenimizdir, sizler için de öyle olsun umarız :) Yaylada 100 kadar ev var, hepsi ahşap yada ahşap&taş karışımı.Yayla da iki katlı tahta evler de var. Kalacağımız otelimiz de iki katlı büyük bir ahşap ev. Oldukça keyifli ve konforlu. Karşınızda bir masal diyarı gibi yükselen Altıparmak Dağları’na hasret ve sevgi ile bakacaksınız ve doyamayacaksınız...Yaylanın üst noktasında olan otelimizden, yaylayı bir kuş misali seyredebilirsiniz, belki; bir de, bir bulut denizine gözleriniz dalar:) Yayla mimarisinin korunmasına çok özen gösteriliyor burada. Yaylanın kendi kuralları ve kendi birliği var. Kültürel mirasın korunmasını gönlen kabul etmiş güzel insanlar ile doludur bu yayla. Biz de bu yüzden otele yerleştikten sonra bu güzel insanlar ile buluşmanız için yaylaya bırakıyoruz sizi :) Gönüllerin yüceliğini keşfe çıkıyorsunuz yaylanın insanlarında. Akşam yemeği için otelimizde toplanıyoruz. Gelemeyenleeeeeerrrr ! yukardan aşağı size sesleniyoruz :) Hayde! Yemek vaktidir :) Soba sıcağı, muhabbet, çay derken geceyi yolcu ediyoruz hep birlikte...
Kaçkar’ın kalbine yürüyeceğiz bugün. Lelvan Gölü'ne... Kahvaltıda sabah gelen taze kaymak içinde iyice bir yüzdükten sonra bir de Lelvan‘da yüzmek için patikalar ile arkadaşlığımız yeniden başlıyor bugün :) Lelvan Gölü bizim bir kız çocuğu gibi nazladığımız gözümüzün nuru. Ona ulaşmak için epeyce bir inip çıkıyoruz ya ondan bu nazlılığı:) Otelden ayrılarak yürüyüşümüze başlıyoruz. Önce biraz yokuş yukarı ama tatlı tatlı, telaş yok:) Geride bıraktığımız manzaranın tadını çıkararak. Dinlenme noktalarını ve gördüğünüz yerleri sizlere rehberiniz zevkle anlatacaktır. Sormaktan asla çekinmeyin. Bu engin coğrafyada büyümeyen sizler için yönler devamlı karışabilir. Bizim için bile karışıyor bazen:) Neyse ki biz hemen toparlayabiliyoruz :) O yüzden rehberinize farkında olmadan aynı yeri 9999... kere sorabilirsiniz, aynı keyifle cevaplarlar, bu konu onların sık tecrübeden kaynaklanan uzmanlık alanı:) Yükselerek devam eden yürüyüşümüzde 2800 metredeki Lelvan Gölü Geçidine varıyoruz. Karşılaşacağınız tablo nefesinizi kesecek, yoksa yokuşu yeni tamamlamış olmak ile ilgisi yok .) Şimdi içinde bulunduğunuz an sizi yeniden yaratacak. Altıparmak Dağları ile Kemerli Kaçkar size bakıyor. Altıparmak Dağı ile bir fotoğraf çektirmek istemez misiniz? Orada çok güzel bir fotoğraf noktamız var, mutlaka orada bir fotoğrafınız olsun, döndüğünüzde çok kez bakacaksınız o fotoğrafa :) Ve, etrafınızda bir çok dağ bloğu görüyor olacaksınız. Şimdi biz yazmayalım orada zaten unutuluyor:) siz hemen rehberinize dönün ve sorun, her dağın ismini bildiğinden çok eminiz:) Hadi aşağı o zaman, Lelvan Gölü bizi bekler... ( Burada başka bir seçeneğimiz daha var, biraz daha yükselmek gibi. Rehberiniz size anlatacak ve o anda grup içi uyum ve rehberiniz ile birlikte rotanıza karar verebilirsiniz.) Komar yapraklarının arasından birbirimizi takip ederek dikkatlice ve çok kolay bir şekilde inerek Lelvan Gölü’ne kavuşuyoruz. Nasıl güzel değil mi? Daha görmediniz ama görünce bize hak vereceksiniz. Lelvan muazzam duruşu ile bizi çağırıyor. Yüzüyor muyuz peki ? Cesaretli biri suya girerse arkası gelir. Bu cesaretli kişi siz olun ama çok bağırıp, çok soğuk demeyin. Herkes yaşasın bu yangını :) Şöyle iyice bir dinlendiysek dönüş yolu için hazırlanıyoruz. Nede olsa az önce indiğimiz yerin şimdi çıkışı var. Yine mutlu mesut, sakince, usul usul bir sevda ile çıkıyoruz. Otelimize geri dönüş yolundayız. Keçiler ile birlikte aynı zamanda otele varmış oluruz. Onlar otlamaktan gelirken bizlerde dağlarda gezmelerden gelmiş olacağız. Otelimizde lezzetli akşam yemeği ve belki bir sürpriz :)
Kahvaltının ardından ilk önce Fırtına Deresi üzerine inşa edilmiş olan Goboş Tarihi Kemer Köprüsü'nü ziyaet edeceğiz. Köprü ziyaretimizin ardından 2050 rakımdaki Pokut Yaylası'na çıkıyoruz. Pokut'ta çay & kahve molasından sonra orman içindeki patikaya girip Sal Yaylası'na doğru yarım saatlik keyifli bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Yürüyüşümüzün sonunda Karadeniz'in en otantik en korunaklı yaylalarından biri olan Sal Yaylası'na varacağız. Bu yaylanın her tarafında otlayan kuzular görebilmek oldukça mümkün. Sal Yaylası'nda öğle yemeğimizi alıp biraz da çimenlerin üstünde horon oynadıktan sonra Şimşir Ormanları'na gideceğiz. Avrupa'nın en büyük ormanı olan Şimşir Ormanları'nda gezinti yapıp dere kenarında serinledikten sonra otelimize gidiyoruz.
Sabah Kahvaltımızı yaptıktan sonra Hala vadisini takip edip Ayder yaylasını Geçip Galer düzüne ulaşacağız burası ayder'in piknik alanı aynı zamanda boğa güreşlerin yapıldığı sağa burada bulunuyor. burada 20 dakika kadar kaldıktan sonra ilk yaylamız Aşağı kavrun yaylası burada 10 tane evi olan zamanında yaylacılar yaz ortasına kadar durduğu sonrasında yukarı yaylaya gittikleri tarih kokan bir yayla burada 30 dk lik fotoğraf molası vereceğiz ardından yukarı kavrun yaylasına doğru yola çıkacağız. bu yayla 600 kadar ev bulunan Rize'nin en kalabalık yaylalarından birtanesi ve kaçkar zirveye en yakın yayla burada 4 adet cafe 2 adet pansiyon bulunmakta iki vadinin arasında mükemmel deresiyle görkemli kaçkarlara bakan yaylada 2 saat kadar durup çay kahvemizi içeçeğiz sonrasında hedefimiz Rize'nin en yüksek yaylası olan samistal yaylası burası rize'nin en yüksek yaylası olup taş evleri ile tarihi bi mekan ve arabanın çıkabileceği en yüksek nokta burada gün batımı izleyene kadar duracağız sonrasında otellerimize döneceğiz
Kahvaltının ardından bavullarımızı araca yükleyip otelden'den ayrılıyoruz. Eşsiz güzellikleri seyrederek devam edeceğimiz yol bizi derin ormanların içinde bulunan Rafting alanımıza doğru götürecek.Dere kenarında keyifli bir yürüyüş yapıp Rafting ve zipline bindikten sonra Havaalanına gitmeden önce eğer çay mevsimi değilse Çeçeva Çay bahçesine de uğrayıp yol üzerinde yöresel hediyelikler ve gıda ürünleri alabileceğiniz birkaç yere uğradıktan sonra havaalanında vedalaşacağız. Bizleri tercih ettiğiniz için teşekkürler.
ÖNEMLİ NOTLAR
İlk gün buluşma saati Rize-Artvin Havaalanı'nda saat 09:00 dur. Son gün ise 18:00 ve sonraki uçuşları tercih edebilirsiniz.
Rehber; hava ve yol şartları uygun olmadığı takdirde günün rotasını muadili bir rota ile değiştirebilir.
Turlarımızda 16 Kişilik Mercedes veya Volkswagen minibüsler kullanılmaktadır ve minibüslerimiz düzenli olarak dezenfekte edilmektedir.
Güneş kremi
Yağmurluk
Yürüyüş Ayakkabısı (Su Geçirmez)
Yedek Çorap
Küçük Sırt Çantası
Powerbank