Maral Şelalesi, tek bir eğim kırıklığından, 65 metre yükseklikten düşmektedir. Şelalenin üzerinde bulunduğu Maral Deresi, Macahel Deresinin bir koludur. Macahel Deresi, yaklaşık olarak 45-50 km2 genişliğindeki havzanın sularını toplamaktadır. Çok sayıda yan kolu ile birlikte çevre sularını toplayarak Gürcistan sınırına girmekte ve orada Çoruh Nehri ile birleşerek Karadeniz’e ulaşmaktadır. Maral Şelalesi’nin sularının düştüğü yerde 2,5 m genişlik, 2,5 metre derinlik ve 40 m2 alana haiz dev kazanı meydana gelmiştir.
Maral Şelalesi’nin yıl içinde taşıdığı su miktarı doğal koşullara bağlı olarak farklılık göstermektedir. Kış mevsiminde kış yağışları şelalenin bulunduğu bölgede kar şeklinde görülmektedir. Buna bağlı olarak ilkbahar aylarında yağan karların erimesine bağlı olarak Maral Şelalesi’ndeki su miktarı artış göstermektedir. Yağışların azaldığı dönemde ise kaynak suları ile beslenen akarsu şelalenin akışının sürekliliğini sağlamaktadır. Maral şelalesinden dökülen suların oluşturduğu gölde yüzülebilmektedir.
Maral Şelalesi hakkında en çok bilinmesi gereken özelliklerden biri, 2005 yılında Unesco’nun “İnsan ve Biyoküre Programı” çerçevesinde Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi ilan edilmiştir. Dünyaca tanınan Macahel Vadisi içerisinde yer alan şelaleyi, yemyeşil ladin ve kayın ağaçları bezemektedir. Macahel Vadisi Efeler, Düzenli, Maral, Uğurlu ve merkez yerleşim Camili olmak üzere toplam beş köyden oluşmaktadır. Vadi, Gürcistan’a komşudur. Türkiye’nin tek kıvrımdan dökülen en tazyikli suyuna Maral Şelalesi sahiptir.